''Bu dönemde beni hayata döndüren tek şey edebiyat olmuştu. Geleceğimle ilgili belirsizlik devasa bir sütun gibi karşımdaydı. Ne tarafa dönsem, ne yapmak istesem, üzerime ölümün gölgesi düşüyordu. Beni teslim alan bu boğucu tedirginlik halinin kırıldığı ve geçilmez gibi görünen o belirsizlik denizinin yol verdiği ilk ânı hatırlıyorum. Ağrılar içinde bir güne daha uyanmıştım; kahvaltı edebilmek dışında başka bir hedefim yoktu. Böyle devam edemem, diye düşündüm ve o anda tam tersini söyleyen iç sesimi duydum. Yıllar önce üniversitede öğrenciyken öğrendiğim Samuel Backett'in şu dört kelimelik meşhur sözünün tamamlayıcısı: Devam edeceğim. Yataktan çıktım ve bir adım attım. İçimden sürekli aynı sözü tekrar ediyordum: ''Devam edemem, devam edeceğim.''
O sabah kararımı verdim. Ameliyathaneye geri dönmek için çaba sarf edecek, kendimi zorlayacaktım. Neden mi? Çünkü yapabilirdim. Çünkü ben buydum. Çünkü farklı bir şekilde yaşamayı öğrenmek zorundaydım: Ölümü göçebe bir davetsiz misafir gibi görerek; ama ölmek üzere olsam bile, gerçekten ölene kadar hâlâ yaşadığımı unutmadan!'' Paul Kalanithi-Son Nefes Havaya Karışmadan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder